Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Gazze'deki durumu ele aldı. Konuşmasında, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği eylemleri bir soykırım olarak nitelendirdi ve Anadolu Ajansı'nın fotoğraflarıyla yaşananları belgeledi. Erdoğan, 65 bini aşkın sivilin hayatını kaybettiğini belirterek uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. Konuşmasının ağırlıklı kısmı, sunulan fotoğraflar üzerinden yaşanan insani dramın vurgulanmasına ayrıldı. Erdoğan, BM üyelerine Gazze'de yaşananların bir savaş değil, bir toplu kıyım olduğunu ve bunun durdurulması gerektiğini hatırlattı. Dünyanın dört bir yanından gelen tepkilerin yeterli olmadığını ve acil müdahalenin şart olduğunu vurguladı. Uluslararası toplumun suskunluğunun, soykırımın devam etmesine zemin hazırladığını da belirtti.

Gazze'de İnsanlık Dışı Eylemler

Erdoğan, Ali Jadallah'ın 22 Temmuz 2025'te çektiği "Gazze'de açlıkla mücadele eden Filistinlilere, yemek dağıtıldı" başlıklı fotoğrafı göstererek, 2025 yılında böyle bir durumun kabul edilemez olduğunu söyledi. "Bu insanlığın dip noktasıdır" diyen Erdoğan, Abdallah F.s. Alattar'ın 26 Temmuz 2025'te çektiği "Gazze'de açlık ve yetersiz beslenme can almaya devam ediyor" başlıklı fotoğrafı da paylaştı. Bu fotoğrafta yer alan görüntüler, Gazze'deki beslenme yetersizliğinin vahametini gözler önüne serdi. Çocukların ellerinin, kollarının ve bacaklarının anestezi yapılmadan ampute edilmesinin insanlık dışı olduğunu vurgulayan Erdoğan, uluslararası toplumun bu vahşete karşı sessiz kalmaması gerektiğini belirtti. Konuşmasında, mevcut durumu sadece fotoğraflarla değil, insani ve etik değerlere uygun bir yaklaşımla çözümlemeyi amaçladığını dile getirdi.

İsrail'in Gazze'deki Yıkımı

Erdoğan, Dawoud Abo Alkas'ın 31 Mayıs 2024'te çektiği "İsrail askerleri, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya'da ağır yıkım bırakarak çekildi" başlıklı fotoğrafı göstererek, Gazze'deki yıkımın boyutunu anlattı. Bu fotoğraf, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının şiddetini ve yıkıcı etkisini ortaya koyuyor. Erdoğan, bu yıkımın güvenlik arayışıyla hiçbir ilgisi olmadığını, bunun "canlıya düşmanlık, hayata düşmanlık" olduğunu vurguladı. Gazze'deki durumu bir savaş olarak değil, İsrail'in yürüttüğü bir işgal, tehcir, sürgün ve soykırım politikası olarak tanımladı. Erdoğan, uluslararası toplumdan bu vahşete son vermesi için güçlü bir müdahale beklediğini sözlerine ekledi. Bu vahşetin uluslararası hukuk ve insan hakları prensiplerine aykırı olduğunu ve acil bir müdahale gerektiğini belirtti.

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Erdoğan, konuşmasında BM'nin bu konudaki sorumluluğunu vurgulayarak, ulusal ve uluslararası kuruluşları harekete geçmeye çağırdı. Gazze halkının yaşadığı acıları görmezden gelmenin insanlığa ihanet olacağını belirtti. Erdoğan, Gazze'deki insani krize karşı derhal ve etkili çözümler bulunması gerektiğini vurguladı. Dünyanın gözünün önünde yaşanan bu insanlık dramına kayıtsız kalınamayacağını da tekrarladı. Dünyanın tekrar bir soykırımın şahidi olmaması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, barış ve insan hakları için ortak bir çaba çağrısında bulundu.